Sesimin kısıldığı o günü dün gibi hatırlıyorum. 7 günlük bir kampta art arda birçok konuşma yapacaktım ve bir gün öncesinde sesimi kaybetmiştim. Hemen internete girip sesle ilgili araştırmalar yapmaya başladım. İşin kötüsü çevrede ilaç almak için ulaşabileceğim tek yer 30 dakika uzaklıktaki bir benzin istasyonuydu. Hemen benzin istasyonuna gittim ve soğuk algınlığı ilacıyla biraz pastil aldım. İlk bir-iki gün durumu idare etmeyi başarmıştım. Fakat üçüncü gün sesim tamamen kayboldu ve bu durum karşısında panikledim. Konuşmayı tamamen bırakmaya ve sesimin geri gelmesini beklemeye karar verdim. 12 saat sonra bazı sesleri çıkarabiliyor olmam iyi haberdi. Kötü haber ise, haftanın yarısının bitmiş olmasıydı.
Takım olarak ses kaybının sadece kahredici olmakla kalmadığını, düpedüz korkutucu bir deneyim de olabileceğini biliyorduk. Fakat uzun yıllara yayılan deneyimimiz sayesinde, ekibimiz sesi korumanın pratik yollarını keşfettiler.
Su için
Vücudunuzdaki herhangi bir kas gibi, ses tellerinizin de neme ihtiyacı vardır. Ne yazık ki bazen sunum kaygısı da ters etki yaratacak şekilde tükürük üretiminin eksikliği ile sonuçlanabilir. Bu sorunu ortadan kaldırmak amacıyla, ses tellerinizi nemlendirmek için bol su içtiğinizden emin olun. Bu arada şunu aklınızdan çıkarmayın: Ses tellerinizi nemlendirmek için sunum günü değil, sunumdan bir gün önce içtiğiniz sular işe yarar.
Karnınızdan nefes alın
Çoğumuz karnımızdan değil, göğsümüzden veya omuz bölgemizden nefes almaya eğilimliyiz. Fakat doğal olmayan bu nefes alma biçimleri, ses tellerinde gerginlikle sonuçlanır. Bilinçli bir şekilde karından nefes almak hem ses tellerini rahatlatır hem de konuşurken ses tellerinizde daha az gerginliğe yol açar. Şimdi derin bir nefes alın ve havayı vücudunuzun hangi bölgesine çektiğinize dikkat edin.
Nane şekeri ve pastili eksik etmeyin
Her zaman korkulan kuru ağızlara karşı savaşmanın bir yolu, nane şekerleri ya da pastil emmektir. Bu eylem, tükürük bezlerinizi çalışmaya zorlar ve üretilen tükürük ses tellerinizi nemlendirerek performansınızı arttırır. Sunumun ortasında büyük bir şeker parçasını yutmaya çalışmak istemiyorsanız, sahneye çıkmadan önce onları ağzınızdan çıkarmayı unutmayın.
Süt ürünlerinden kaçının
Süt ürünleri boğazınızı kaplayarak sesinizin boğuk çıkmasına neden olur ve bu da sürekli olarak boğazınızı temizlemeye çalışmanızla sonuçlanır. Boğazı temizlemeye çalışmak, ses tellerini aşırı zorlar ve bu da kendini tekrar eden bir döngü yaratır. Sunumdan birkaç gün öncesine kadar bu tür içeceklerden uzak durun.
Ilık suya bal ve limon ekleyin
Bazen sesinizi korumanın en iyi yolu, problem ortaya çıkmadan önce gerekli önlemleri almaktır. Limon ve bal boğazınız için rahatlatıcı ve şifa verici bir kombinasyondur. Bu içeceği bir sunumdan öbür sunuma geçmeden önce içerseniz, ikinci sunumda sesinizin yeniden gençleştiğini hissedersiniz. Siz en iyisi, ses tellerinizin hasta ya da sağlıklı olmasına bakmadan, bu içeceği hayatınıza sürekli olarak dahil edin. Böylece ses tellerinizin hep yumuşak kalmasını sağlayacak ve onları korumuş olacaksınız.
Sesinizi ısıtın
Ses egzersizleri genellikle konuşmacılar tarafından göz ardı edilse de, uzun soluklu ses sağlığı için birebir önem taşırlar. Ses telleriniz kaslardan oluşur. Isınma egzersizleri yapmadan sesinizi kalabalığa ulaştırmaya çalışırsanız, ses telleriniz ciddi zarar görebilir. Her sunum öncesinde sunumun açılış bölümünü kendi kendinize tekrar ederek biraz antreman yapın. Böylece kendinizi sahnede bulmadan önce sesiniz ısınmış olur. Aynı zamanda bu mükemmel bir “son dakika hazırlığıdır” - kazan/kazan…
Bir konuşmacı olarak sesiniz en değerli aracınızdır, fakat bu genellikle göz ardı edilmektedir. Bu ipuçlarından sadece birkaçını bile uygularsanız, bir sonraki sunumunuzu yaparken çok daha sağlıklı ve mutlu olacaksınız.
Opmerkingen